28 Ağustos 2017 Pazartesi

İHRAÇ KHK'LERİ MECLİSTEN GEÇER Mİ? NEDEN BEKLETİLİYOR?

Türkiye, olağan hukuka aykırı bir OHAL durumunda. Hatta OHAL uygulamaları OHAL hukukuna bile aykırı görünüyor. Bu yazı hukuki bir yazı olmadığı için hangi hangi temel yasalara aykırılıklar yaşandığı sıralanmayacaktır. SADECE ANAYASAYA AYKIRILIK MADDELERİNİ SIRALAMAK BİLE YETERLİ. Ancak İHRAÇ KHK'LERİ 1 Eylül tarihi itibariyle TBMM GÜNDEMİNDE BEKLETİLMEKTEDİR. 

Olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanun hükmündeki kararnamelerinin görüşülmesi ile ilgili İçtüzüğün 128. Maddesine göre; "Anayasanın 121 ve 122 nci maddeleri gereğince çıkarılan ve TBMM'ne sunulan kanun hükmünde kararnameler, "Anayasanın ve İçtüzüğün kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi için koyduğu kurallara göre" ancak, komisyonlarda ve Genel Kurulda DİĞER kanun hükmünde kararnamelerle, kanun tasarı ve tekliflerinden ÖNCE, ivedilikle en geç otuz gün içinde görüşülür ve karara bağlanır. Komisyonlarda en geç yirmi gün içinde görüşmeleri tamamlanmayan kanun hükmünde kararnameler Meclis Başkanlığınca doğrudan doğruya Genel Kurul gündemine alınır. 

Yukarıda ifade edilen anayasa ve iç tüzük maddeleri gereği 672 sayılı KHK'de dahil 12 KHK Meclis Gündemine getirilmiştir. Tümünün yasal tüm süreleri içerisinde meclis gündemine getirildiği görülecektir. Ancak meclis gündeminde bekleme süresi her geçen gün artmaktadır. 672 sayılı OHAL KHK'si gibi 50.814 kişiyi işsiz bırakan bir KHK 24.10.2016 tarihinden bu yana meclis gündemindedir. Geçen 308 gün içerisinde TBMM Genel Kurulu bu KHK'yi görüşmemiştir. Benzer bir durum diğer 7 KHK için daha geçerlidir. 


AKP'nin meclisteki sayısal çoğunluğu ortada iken, bu KHK'leri Meclis onayından geçirerek "Kanunlaştırma" işleminden kaçınması tesadüf değildir. Siyasal bir tercih olarak bu KHK'leri gündemde bırakıp "kanunlaştırmamasının" bir çok sonucu vardır. Bu olasılık ve sonuçlar AKP'nin bu yanlış ve hukuksuz uygulamayı bekletmesini gerektirmektedir. Peki AKP, Neden bu KHK'leri onaylamamaktadır. Bu kapsamda aşağıdaki soruların herkes tarafından herkese sorulması gerekmektedir. 

  1. Bu KHK'ler sanıldığı gibi meclisten onay almayabilir (Mİ?). AKP ret olasılığını düşünerek mi bekletiyor. Açık oylama yapılmayacak olan OHAL KHK'leri meclisten ret alabilir. Bunun için vicdan sahibi vekiller ve muhalefete görev düşmektedir. OHAL KHK zulmünün en makul çözümü de budur.
  2. Meclisin ret verdiği KHK'lerin toplu şekilde ortaya çıkaracağı maliyetin bütçesi planlanmamış olabilir mi? AKP tazminatları zamana yayarak toplu faturayı toplumdan saklamak yöntemine başvurmaktadır. Şu ana kadar 30 Milyona yakın ihraç tazminatı ödenmiştir. Toplu iade durumunda 25-30 Milyar TL tazminat ödenmesi gerekecektir. Tabi bu süreçte intihar eden veya ruh sağlığını yitirenlerin tazminatı nasıl hesaplanır, ayrı bir konu.
  3. Meclisin onay vermesi durumunda Anayasa Mahkemesi zor durumda kalabilir ve bu anayasaya açıkça aykırı incelemiyorum diyebilir mi? Şu an açıkça anayasaya ve mahkeme içtihatlarına aykırı KHK'lere yönelik tutumun sürdürülemez olduğunu görüyor olabilirler mi?
  4. Anayasa Mahkemesinin bu "Kanunları*" anayasaya aykırı bulması durumunda 107.699 kişinin işe dönmesi için gerekli tazminat ödenebilir mi?
  5. Anayasa Mahkemesinin şu an olduğu gibi adil olmayan bir kararlaşmaya gitmesi durumunda AİHM mevcut tutumunu sürdürebilir mi?

OHAL Komisyonuna başvuru sayısı 70 bin kişiye ulaşmıştır. 42 gündür başvuru alan OHAL Komisyonu henüz tek bir geri döndürme veya ret kararı vermediği bilinmektedir. Bu kapsamda hem OHAL Komisyonu, hem de TBMM Genel Kurulunun ihraçlar konusunda "zaman kazanma" "erteleme" gibi işlevleri üstlendiği görülmektedir. Milyonlara varan mağdurun beklediği adalet geciktikçe, adalet olmaktan çıkmaktadır. İçinde bulunulan haftada iki kişi intihar etmiş ve 5 çocuk anne-babasız kalmıştır. 

Milli irade diyenler, adalet diyenler Meclis Genel Kurulunda ihraç KHK'lerini görüşsün. İster makul çözüm olan Tüm ihraç KHK'lerinin reddi, ister onayı olsun bu hukuksuzluğun çözümü için bir adım olacaktır. Kim mahkemeden kaçıyor? Kim suçlu? Kim Hukuk dışı? Açığa çıksın. 2019 seçimlerinden önce bu sorunu çözmeyen TBMM tasfiye olma riskini göze alır. AKP'nin bu zulmü sürdürmesi sonunu getirmektedir. 81 ilde binlerce mağdur ortaya çıkaran AKP bunun hesabının sandıktan sorulacağını bilmektedir. Sıkışmışlığı buradandır.


*Meclisten geçtikten sonra kanun gibi işlem görür.



Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

DEM PARTİ MÜŞAHİDİ OL!

  İYİ BİR MÜŞAHİT NE YAPSA DAHA İYİ OLUR   İyi bir müşahit “müşahede altında olan ülkenin” tarihi seçiminde görev alacak sandık kurulu üyesi...